YAKTI BENİ KADILAR Çıkarına köle olmuş kadılar, Kara giydi elinizde terazi… Edep verir anne baba dadılar, Hep hamsınız nasıl tarla arazi… Parmak
Ah Güzel Yurdum
OĞUZ ARDA SEL
OĞUZ ARDA SEL “Anne Mısra Öz’e Sevgilerimle” Daha dokuz yaşında gonca güldü bu çocuk, Sebep gözün kör olsun adı Oğuz Arda Sel…
KENEF BÜZÜ
KENEF BÜZÜ Onun bunun çocuğu bir acayip mahlûkat, Yüzü domuz derisi ağzı kenef büzüdür… Giymiş puştluk gocuğu batıyor her hakikat, Namertlik öz gömleği
ŞEREFSİZ
ŞEREFSİZ Kaleminden tanırım ben itin uyuzunu! Coşkun bahar selidir bozuk ağzın salyası… Kutsal giysiden sayar kahpelik bluzunu! Erkek geçinen kaşar namertliğin balyası…
LİME LİME AR PERDESİ
LİME LİME AR PERDESİ Çakal girmiş kurt postunun içine, Değneksiz köy arar durur her zaman… Sahip birmiş murt tostunun (p)içine, Satılıktır ver bol
DARBE ZULÜMDÜR
DARBE ZULÜMDÜR Ayna değil taşa baksa taş çatlar, Bu ne kibir bu ne hırstır bu ne kin… Nefretinden göz kör olur baş patlar,
GEREKSİZ
GEREKSİZ Bomboş özü yaldızlama davası, Dil bir karış çene yaydır gereksiz… Başçavuşun beygiridir havası, Zincir kopmuş deli taydır gereksiz… Vazifesiz burun sokar
KORONA GÜNLERİ
KORONA GÜNLERİ Karabulut gezer durur havada, Zaman kötü azgın ecel hırsızı… Tek bir umut tedbir dikkat davada, Dinlemiyor fakir zengin yıldızı… Dokunduğun
ÖLÜM YELİ
ÖLÜM YELİ Ölüm yeli gezme durma başımda, Bak evdeyim sana döndüm arkamı… Ne işin var senin mezar taşımda, Çek git virüs bırak benim
KAN ÇANAĞI TOPRAKLAR
KAN ÇANAĞI TOPRAKLAR Tarih boyu acılara diz çöktük, Baş eğmedik kan kusturan ellere… İki gözden yaş yerine kan döktük, Yürek verdik doruklara bellere…
ZOR GİBİ
ZOR GİBİ Tüm dünyayı sardı virüs korkusu, İnsanlığın bu kez işi zor gibi… Uçtu gitti fakir zengin uykusu, Tehlike yok bulaşıcı çor gibi…
BİR NEFESTİR İNSAN
BİR NEFESTİR İNSAN Salgın sardı ölüm gizli oltada, Sinsi sinsi can alıyor cefalı… Evim mahpus mısra dizdim voltada, Bu canavar hem de yedi
VİRÜS YOKLUK KOL KOLA
VİRÜS YOKLUK KOL KOLA Gel gör dostum umut yitik dalgını, İsyanı var kör talihe kadere… Dert bin iken karşılıyor salgını, Direniyor başa çökmüş
VİRÜS YÜKLÜ HASTALAR
VİRÜS YÜKLÜ HASTALAR Tedbirli ol yok bu işin şakası, Hasta dönmüş virüs yüklü kervana… On binleri geçti ölüm vakası, Lanet derler böyle kötü
ALKIŞ SAĞLIKÇI CANLARA
ALKIŞ SAĞLIKÇI CANLARA Her mesleğin toplumda ayrı yeri hizmeti, Güven verir insana sağlıkçı canın sesi… Canımıza can katar özverili zahmeti, Doğumdan son nefese
SUSTU GÖNÜL
SUSTU GÖNÜL Zulmün tanığıyım hem de mağduru, Küçük yaşta gördüm On İki Mart’ı… Suçsuz sanığıyım dövdü boduru, Elim gözüm bağlı duydum zurt zartı…
KORONA VİRÜS
KORONA VİRÜS Güzel güne hasretim talihim ömrüme küs, Coğrafyamın kaderi kederi dizer rafa… Kapımıza dayandı bir de Korona virüs, Can alıyor durmadan zor
DİNSİZ DİN İMAN
DİNSİZ DİN İMAN Çileyi beşik ettin nazlı tatlı canıma, Sen nasıl bir devirsin sen ne berbat zamansın… Taş bastırdın ağlayan inleyen sol yanıma,
KÖR OL YOKLUK
KÖR OL YOKLUK Lanet olsun yokluğu icat eden zatlara, Çöker kalkmaz ağırdır kırar umut dalını… Hasret kalır sofralar nimet denen tatlara, Emeğini çalan
MAKİNELİ TÜFEK ÇENELER
MAKİNELİ TÜFEK ÇENELER Vız geliyor tükürük surat tam bir kösele Ar perdesi yırtılmış kızarmıyor nursuz yüz… Yalan meslek edinmiş budur gerçek mesele, Makineli
EDEP UÇTU TOZ OLDU
EDEP UÇTU TOZ OLDU Anneler kan ağlarken baba ciğer dağlarken, Önce ahlak bozuldu edep uçtu toz oldu… Canlar kara bağlarken gözde yaşlar çağlarken,
KULA KULLUK AR BANA
KULA KULLUK AR BANA Uzuyor geceler sabah gelmiyor, Bir başına kalmak ahu zar bana… Karanlık zırhını az ok delmiyor, El aşına dalmak susmak
GEL GİDELİM BURADAN
GEL GİDELİM BURADAN Tut elimden götür beni buradan, Seninle ben bir de olsun kuş sesi… Ezgi aksın ara sıra curadan, Hiç kimseye sakın
KALBİN ÇORAĞI
KALBİN ÇORAĞI Masmavi gökyüzünü karabulutlar almış, Dürüst garip haneler gam kederin durağı… Her akıllı tahtaya faiz hesabı dalmış, Şeytan dediğin bu gün tefecinin
CEREN
CEREN Kana susamış katil çıkmış güçsüz avına, Baharında bir güldü aldı bıçak darbesi… Anne baba dayanmaz bu acının lavına, Güzellikle doluymuş Ceren kızın
DÖRT AYAKLI MİNARE
DÖRT AYAKLI MİNARE Kara bağla başına Dört Ayaklı Minare, Hedef almış yiğidi namert kurşun atıyor… Bak gözümün yaşına nice yürek bin pare, Tahir
ONURSUZ
ONURSUZ Erdem yoksunluğu kullara kulluk, Çulunuza bakan bir insan sandı… Ömrünüz üç kuruş beş altı pulluk, Yolunuza çıkan lanetle andı… Bir sahan yemeğe satıldı
ÖMRÜNÜZ PATİNAJ
ÖMRÜNÜZ PATİNAJ Yıllar geliştirdi boyun bedenin, Beynin aynı yerde yapar patinaj… Tükenmez bahanen bitmez nedenin, Fesat kalbin şerde yapar patinaj… Asalak dergâhı
AZGIN OLUR
AZGIN OLUR Azgın olur itin iti, Öfke kusar güçsüz cana… Uzak tutun itin biti, Açgözlüdür doymaz kana… Büyük ödül zincir tasma, Kırar
DİKTATÖR
DİKTATÖR Ateş düşsün sarayına tahtına, Sürüm sürüm sürünesin hey Saddam… Kurt üşüşsün o canının bahtına, Sürüm sürüm sürünesin hey Saddam… Kalpte nefret
SERMAYEN YALANDIR
SERMAYEN YALANDIR Sana verdim büyüdüğüm beşiği, Bebek şimdi koca oğlan salam yer… Dar zamanda yol kapımın eşiği, Var gününde bir gün gel sor
VİCDAN CÜZDANA ESİR
VİCDAN CÜZDANA ESİR Vurdum sırta sevda dolu heybemi, Gidiyorum bu saf gönül yaralı… Görmez oldu nazlı yârim sobemi, Görüyorum ipek saçlar taralı…
KARANLIK
KARANLIK Karanlığın ağırlığı bastırdı, Zora girdi alınmıyor tek nefes… Azgın zalim mazlum gençler astırdı, Her yer oldu demir çember kör kafes… Nefret
ŞAMAR ÇOCUĞU
ŞAMAR ÇOCUĞU Azgın beyin ezik şamar çocuğu, Para vurmuş girmiş forslu havaya… Sırta giymiş en pahalı gocuğu, Çalım satar bağa dağa ovaya…
BIKTIM DALKAVUKLARDAN
BIKTIM DALKAVUKLARDAN Yine durdun iki büklüm el pençe, Üç kuruşa paspas ettin onuru… Dünya malı kollarında kelepçe, Özün yitik kaybetmişsin gururu… Gelen
BİZİM KÖYÜN KARGASI
BİZİM KÖYÜN KARGASI Çok kibirli bizim köyün kargası, Hava atar aslan kaplan misali… Hep yerinde hiç bozulmaz dalgası, Uçmuş gitmiş ar perdesi kutsalı…
ALIŞMAK ZOR
ALIŞMAK ZOR El salladım paspas olmuş vefaya, Bir kahvenin dün hatırı kırk yıldı… Dost eliyle vardın sen o sefaya, Yıl dolmadan teptin hatır
TAŞ YAĞACAK BAŞIMIZA
TAŞ YAĞACAK BAŞIMIZA Her taraf sis her yer duman, Taş yağacak başımıza… Kirlendi gök toprak umman, Taş yağacak başımıza… Bu gün dünden
KENAN DARBESİ
KENAN DARBESİ Azgın itin keskin azı dişleri, Tenimizde kan kırmızı iz yaptı… Üstlendiler bütün kirli işleri, Sorgularda direnç bizi biz yaptı… Gece
AFYON’A VAR TURNAM
AFYON’A VAR TURNAM Allı turnam var şu Afyon iline, Selam söyle özü güzel insana… Ben hayranım tatlı kaymak diline, Selam söyle sözü özel
DERTLER BANA
DERTLER BANA Hançer bana taşlar bana, Keder hüzün yaşlar bana, Yalan dünya kahpe felek, Bakar görmez şaşlar bana… Hüzün hicran acı bana,
SEVGİ ŞELALESİ
SEVGİ ŞELALESİ Aşk şafağım sevda yelim al gülüm, Umut yolum gözde nurum meşalem… Al yanaklım bal dudaklım bülbülüm, Kalbim köşkün sevgi çeşmem şelalem…
ÖMÜR BİR RÜYA
ÖMÜR BİR RÜYA Bir rüyaydı geldi geçti, Zaman tırpan ömür başak… Bozuk düzen hedef seçti, Lime lime bizim kuşak… Çok genç çıktım
ŞİRİN SAMET
ŞİRİN SAMET ““Yıldırım Kemalli Samet Kurtuluş’a Sevgilerimle” Şirin Samet bırak nazı, Al eline güzel sazı, Getir eve bahar yazı, Gülsün yüzler gülsün
BİZİM COĞRAFYA
BİZİM COĞRAFYA Haramiler yine sardı dört yanı, Toz dumandan ne mert belli ne namert… Taş toprakla döktü kardı al kanı, Ah âmândan ne
UMUT KURTULUŞ
UMUT KURTULUŞ “Yıldırım Kemalli Umut Kurtuluş’a Sevgilerimle” Yakışıklım delikanlım Umut can, Al kan coşar damarlarda sel olur… Gemlenmeli bu yaşlarda heyecan, Birçok
YILDIRIM KEMAL KÖYÜ
YILDIRIM KEMAL KÖYÜ Selam olsun can Yıldırım Kemal’e, Mis havanı ciğerime çektim ben… Ersin diye öğrenciler kemale, Tüm çabamla bilgi sevgi ektim ben…
DARALIYOR NEFESİM
Yeri göğü kara duman kaplamış, Dört yan çığlık oluk oluk kan akar… Hırslar kinler cana hançer saplamış, Kirli eller ev bark yıkar han
KATIR
KATIR “Gerçek katırlara saygılar” Demedim mi değer verme katıra, Tekme atar arpası bol zamanda… Sabrı yoktur doğru söze satıra, Akıl firar vicdan
KİNDAR AĞA
KİNDAR AĞA Zorba sanma boyun eğer bu yürek, Bu coğrafya zalimlere yâr olmaz… Nice arsız boşa çekti hep kürek, Haram lokma işkembene kâr
ÖZÜ ÇÜRÜK ÖZÜ
ÖZÜ ÇÜRÜK ÖZÜ İt bizim it kemik Hâkim kasabın, Havlar bize saydırıyor dişini… Git dizim git gönül bozma asabın, İpi elde eller takmış
EY CELLÂT
EY CELLÂT Kan kokusu dertle karmış havayı, O bir bebek nasıl kıydın ey cellât… Can korkusu gelmiş sarmış ovayı, Bu ne kindir bu
HERGELE
HERGELE Ahkâm keser ilime küs hergele, Tüm dallarda o uzmandır rehberdir… Her sakala ayrı tarak mesele, Nabza göre şerbet veren berberdir… Ezber
İŞİN ZOR BEBEK
İŞİN ZOR BEBEK Şanssız bebek tedbirli gel dünyaya, Zırhlar kuşan maskeni tak zulüm çok, Katiller küs hiç bakmazlar aynaya, Yüz kösele utanmazda vicdan
YİTİK İNSANLIK
YİTİK İNSANLIK Dünya’nın dümeni arsız tayfada, Aradım boş yere zerre insafı… Soy sömür talan et her bir sayfada, Örtmüşler her gize katran çarşafı…
NİFAK AĞALARI
NİFAK AĞALARI Duman sarmış yine yurdu dört yandan, Ne at izi ne it izi bellidir… Ferman almış çakal kurdu mest kandan, Her yan
KURNAZ SENSİN
KURNAZ SENSİN Yağmur yağsa yaş görmezsin, Kavga olsa taş görmezsin, Göz çıkarır kaş görmezsin, Nam tilkide kurnaz sensin… Alın teri sana akar,
ÇÖPLÜK ÇORAP
ÇÖPLÜK ÇORAP Gördüm odun pazarında, Bir merkebe yük olmuştun… Fırıncının nazarında, İçi çürük kurt dolmuştun… Özün bağlı durur ipte, Gözün arşta kaldın
SEVDA YAMAN
SEVDA YAMAN Ayrı düştük yollar ırak, Alev aldı yâr sol yanım… Dert dergâhım ben bir çırak, Senle dolu her bir anım… Buram buram sevda
NEYLEYİM SENİ ÖMÜR
NEYLEYİM SENİ ÖMÜR Rüzgârın önüne katılan ömür,Diyardan diyara atılan ömür,Çileye bedava satılan ömür,Yaşamadım bir gün neyleyim seni? Küçük yaşta attın canı efkâra,Gözyaşlarım döndü her
HAMDAN KAÇ
HAMDAN KAÇ Arama dost arama,Yandım bahtı karama,Hançer vurdu daha dün,Adaletsiz yarama… Vicdan dönmüş eleğe,Cüzdan ilah keleğe,Din imanın tüccarıKurban olsun feleğe… Dünya tanık tuz koktu,Böyle
MEZARINI ÇALI KAPLAR
MEZARINI ÇALI KAPLAR Aman tabip canım yanar,Azdı yaram yine kanar,Garip seni kimler anar,Gör bükülmüş beli gönül… Aman tabip yaram azgın,Sen yarama gel vur dizgin,Çocuk
KEYFİNE BAK
KEYFİNE BAK Var git kardeş var git kendi yoluna,Eğlen keyfine bak yalan Dünya’nın…Her gün sevdiğini al tak koluna,Eğlen keyfine bak yalan Dünya’nın… Rüya gibi
KARA SEVDALI
KARA SEVDALI Uzanmış ranzada gözleri durgun,Dalmış derinlere kara sevdalı…Bir güzel sevdaya gönülden vurgunDalmış derinlere kara sevdalı… Mektubu gelmiyor aylardan beri,Mazi oldu dünler dönülmez geri,
YALAN SÖYLEME
YALAN SÖYLEME Ağarmış sakalın zehirli dilin, Bir sus Hacı Emmi yalan söyleme…Yaşın seksen olmuş şangırdar zilin…Bir sus Hacı Emmi yalan söyleme… En büyük tefeci
NEVROZ
NEVROZ Yeni güne bir umutsun,Bayram oldun nice halka…Güzel düne bir komutsun,Hep isyansın zalim çarka… Ne hilesin ne de yalan,Ne nefretsin ne de talan,Sen halaysın
VAR TAŞIM HAK EDENE
VAR TAŞIM HAK EDENE Kor çapaklı bir lanetli beyazsın, Kör kapaklı şer aletli ayazsın… Fesat aklın kin nefreti azdırır, Al sat saklın bin afeti
ŞERDE DÖRTNAL
ŞERDE DÖRTNAL Haramzade eşiğinin ebesi, İşportacı tezgâhında yemdiler… Kör karanlık beşiğinin bebesi, Biberonda kin nefreti emdiler… Hoşgörüyü zehirli ot sandılar, Her yalanı ezberleyip kandılar,
KARABASAN
KARABASAN İşçi köylü memur esnaf çocuğu, Sevgi ister şefkat bekler bir candır… Giydi diye ucuzundan gocuğu, Hor görme bey senden dürüst insandır… Köreltiyor yokluk
TEK FARK MASKENİZ
TEK FARK MASKENİZ Al eline vur Kemal vur kılıcı, Koltuk senin kürsü senin söz senin… Yar ikiye yere düşmüş alıcı, Yumruk senin buyruk senin
DÜŞÜ TALAN ÖDLEKLER
DÜŞÜ TALAN ÖDLEKLER Kim okuyor kim yazıyor, İt ürüyor ot azıyor, Karanlığın zincirsizi, Cellât olmuş sin kazıyor… Aklı kıta gaz damardan, Almış dersi sert
GÜNEŞE DÖN
GÜNEŞE DÖN İlmin engin ocağında öz demle, Ham yanını esen yele ver gitsin… Doymaz elin kucağında göz yemle, Onurlu ol dik dur çalış ter
DUY HELE DUY
Bizim köyün eşeği, Ayfon almış duydun mu? Sesi kırma fişeği, Yele salmış duydun mu? Mirasyedi bir teres, Son modeldir Mercedes, Büyük küçük Menderes,
ONUR FUKARASI
Hamla dostluk hazan gibi, Karanlıktır çürük yürek… Özü yanmış kazan dibi, Al at çöpe benden kürek… Onur yerde tozlu paspas, Her kemiğe
ÇEVRE KATİLLERİ
Vardım bu gün gümüş kumlu sahile, Çöp yığmıştı kadın erkek el ele… Keçi yatmaz laf söylenmez cahile, Temizliği iman vermiş sert yele…
ZULMÜN PENÇESİ
Kapkara taştandır Afyon kalesi, Çıktım tepesine baktım âleme… Kokmuyor Kâhta’mın gülü lalesi, Özlem ateş oldu saldı eleme… Hüzün baş konuktur yeni adreste,
ZORDUR YÜZSÜZ ISLAHI
Bir davetsiz konuk oldu omuzda, Riya ile işgal etti konağı… Bu arsızlık yoktur hiç bir domuzda, İz bıraktı tatlı canda tırnağı… Aklı
ZEHİRLİ ÇİÇEK
Kara kışım sol yanımın sancısı, Aşk bağında bir zararlı böceksin… İçim dışım gazel gönül hancısı, Bu çağında zor kararlı köçeksin… Tilki yapmış
ZALİM KÖR OLASIN
Baharımı çaldın benden, Hüzün sardı gönül köşküm… Nice canım aldın benden, Hüzün sardı gönül köşküm… Zulüm kustun zulüm estin, Yola pustun
YÜZLER DÖNMÜŞ KÖSELEYE
Yırtılmış vay ar perdesi, Yüzler dönmüş köseleye… Hem torunu hem dedesi, Yüzler dönmüş köseleye… Ayaküstü kırk top yalan, Arkan dönsen başlar
YUSUF’UM
“Öğrencilerime Sevgilerimle” Uzanmış divana hasta yatıyor, Yeter kalk Yusuf’um gel aramıza… Minicik yüreği küt küt atıyor, Yeter kalk Yusuf’um gel aramıza…
YURDUM YANGIN YERİ
Yiğit ozan Pir Sultan’ım Güzel yurdum yangın yeri… Her gün hazan can vatanım, Güzel yurdum yangın yeri… Bir hınzırdı Hızır paşa, Gel
YILDIZLARDA SEN VARSIN
Yastık döşek oldu kumun gümüşü, Yorgan şimdi ay ışığı canıma… Köpük köpük deniz çalar cümbüşü… Sevda yeli saldı seni yanıma… Bir emekli
YETİM
Anne öldü gör ayazı, Şaştı baba döndü küle… Oğlan kızın sustu sazı, Geldi hicran kondu tele… Baba verir sevgi şefkat, Ağlar inler
YETER ÖZVERİ
Benim yüküm bana yeter, Yükün ağır çekemem ki… Hüzün türküm derdim beter, Derdime dert ekemem ki… Sevgi kattım gül rengine, Ters düşmedim
BOĞDU SEÇİM HAVASI
Seçim yeli vurmuş dile koş hele, Söz ne altın ne gümüştür ne bakır… Geçim beli bükmüş ele boş sele, Göz fer atmış ceple
YAZANLAR UTANSIN
Ben yazmadım anne alın yazımı, Dalga dalga dertler vurdu limana… Yere vurmak için narin pazımı, Beyler imza attı kanlı fermana… Ben beni
YAŞAMIN TADIDIR YÂR
Bir taş gibi atsan beni göllere, Dalga dalga sevgi olur dönerim… Yürek dibi dönse susuz çöllere, Manga manga sevda olur inerim… Candan
YAŞAMIN TADIDIR AŞK
Gece gitti gün renk kattı âleme, Mehtap tanık tüm yıldızlar sırdaşım… İçim döktüm halden bilen kaleme, Sevda dedim olmuş yolum yoldaşım… Gördüğüm
YÂRE DOĞRU
Deli gönül kanat çırpar, Uçar gider yâre doğru… Mutluluğa hep göz kırpar, Uçar gider yâre doğru… Sevda ömrün tek gerçeği, Sevdiceğim dağ
YARAMI DEŞME
Yeter artık dur be arsız,Gözüm çeşme yaram deşme… Bedenimde oldun sakız, Derdim ağır yaram deşme… Çocuklarım bekler yolum,Boynum bükük bağlı kolum,Yangın yeri harap solum,Derdim
YÂR OLAMAZSIN
Çek git sefil gelme benim kapıma, Yılandilin şu beynime balyozdur… Kireç olsan vurmam seni yapıma, Arsız halin erken öten horozdur… Sence sevda
YÂR NİMETTİR
Damarda kan kalkar şaha, Aşk olmuşsa coşkun Fırat… Kumarda can ak siyaha, Karar verir bir tek murat… Mutlu yelse başta esen, Mavi
YANIYOR İÇİM
Hele bak aynaya muşmula surat, Kafanda tilkiler yüreğin kara… Soygun bulvarında durmadan tur at, Kangrene dönüştü açtığın yara… Haram sofrasında kurmuşsun bağdaş,
YANDIK ÇAKMAKSIZ
Kılıç çekmiş cenkte eksi artılar, Sen haklısın ben haklıyım aşk haksız… Hırs kin ekmiş bak gülüyor martılar, Biz dişliyiz bir sevdamız tırnaksız…
YALNIZLIK
Kemiriyor bu yalnızlık kudurmuş, İşkencede tüm düşlerim kan revan… Semiriyor yâr sensizlik dik durmuş, Kör gecede su vermiyor şadırvan… Fırtınanın ayak sesi
YALANCI BAHAR
Bu ömrümün nikâhını efkârla, Sen kıydın yâr bir yalancı baharsın… Sen sevgiyi imha ettin inkârla, Yürekte har yitik sevda buharsın… Çizgi çektim
YALAN SEVDA
Bir yel gibi girdi cana, Sol yanıma çöktü sevda… El tabibi vurdu çana, Ciğerimi söktü sevda… Gönlüm artık bil kim emin, Balon
VİRANE KÖY
Yörük oğlu dön geri boz oyunu, Güzelim köy şimdi kalmış virane… Yaylasında yaymadın mı koyunu, Güzelim köy şimdi kalmış virane… Bak bürünmüş
VAHŞETTİR ON İKİ EYLÜL
Kin ile örülmüş taştan duvarlar, Vahşetin markası on iki Eylül… Tıkaç kirli çorap çıkmaz havarlar, Kanlıdır parkası yiğitler melül… Kollarda derin iz
USLAN CEVRİYE
Bu iştahın bela olur başına, Kaçar kuşlar konan olmaz dalına…Aldanırsın yüzüklerin taşına, Sinek bile gelmez olur balına… Hovardaca gider gençlik Cevriye,Senin kadar tur atmıyor devriye, Deri kemik kalır
UMUT DARDA
Yalan Dünya koca karpuz, Can karpuzda bir çekirdek… Ağustos’ta bedenim buz, Baharım yok güneşe dek… Düşemedim al toprağa, Dönemedim dal yaprağa, Dilim
TANRI BABA
Unutulmuş tümden ayıp, Çıkar şimdi tanrı baba… Çatlamış ar onur kayıp, Helal malda haram yaba… Aç gözlüye bitmez köşe, Gözyaşından alır neşe, Villa
SÜSLÜ TAVUS
Beyin viran öz mezatta, Süpürge çal çöpçü baba… Riya tavan söz tezatta, Gün kasırga onur heba… Doyumsuz göz aç okyanus, Görüntüsü süslü
VİCDANSIZ TAYFA
Zulüm yeli attı bizi kafese, İşkencede bedenimiz kan revan… Kara potin cenderedir nefese, Durdu akrep dönmez oldu yelkovan… İz bıraktı soğuk demir
HÜZÜN YUMAĞI YAPRAK
Alnı ak, Gönlü pak, Hüzün yumağı yaprak… Ciğerisin kırık dalın, Artığısın kırık salın, Mağdurusun salya selin, Ellerimde öksüz elin… Söktü asırlık kökünü, Dizginsiz
SUSUZ ŞELALE
Beyni körler sağırlar, Sanki aynı fabrika… Birbirini ağırlar, Çirkin bile harika… Çoğu susuz şelale, Ne gül verir ne lale, Boş alkıştır nevale,
ÖĞRETMEN SİNAN
“Yeğenime Sevgilerimle” Aç göz çağda viran bağda bir fidan, Yıktı bendi zoru yendi genç Sinan… Umut ağda kızgın yağda gün zindan, Çıktı
PAPAĞAN
Her papağan kesin keskin, Zehir kusar şer bağında… Güne doğan nefretle kin, Nehir susar sis dağında… İçgüdü şah beyin piyon, Göz kararmış
PAKTIM KARDAN
Doğduğum gün paktım kardan, Bütün dertler daha sonra… Kurtulmadım ahu zardan, Bütün dertler daha sonra… Benim dünyam şu kadardı, Onda beşik emzik
NAYLON SIRDAŞ
Ayaz yelde naylon sırdaş sır olur, Tek başına içirir dert şerbeti… Aymaz elde gülistanın kır olur, Zor aşına katık yapar gurbeti… Çürük
HAZAN ÖMÜR
Döndüm baktım gelip geçen yıllara, Bir sevdaya kurban gitmiş bu ömür… Yaşlar döktüm o geçtiğim yollara, Bir sevdaya kurban gitmiş bu ömür…
YENİ YIL
Eski yılın yükü ağır, Gel yeni yıl güldür bizi… Yürekler taş kulak sağır, Dert çoğaldı geçti dizi… Sevgi bağı yedi keser, Kin
İPSİZ KUDUZ
Sakın kusma has bahçeme salyanı, Orta malın kasığından türeme… Git yap yine o annenle dalyanı, Para zamın basığından üreme… Kaçıncı kez
ZULÜM FIRTINASI
Bu nasıl havadır bu ne fırtına, Dağıtmaya gelmiş yuvayı yurdu… Döne döne vurur hep sana bana, Meydanlara dolmuş çakalı kurdu… Al kan
KARDELEN
Çok kırılgan narin bir gül, Gülsün özü Kardelen’in… Ahu zarda ağlar bülbül, Figan sözü Kardelen’in… Sevda başta kavak yeli, Hüsran çalar gönül
KOZAN
Bir yel esti attı beni Kozan’a, Gün telaşlı şimdi dilsiz gecedir… Sığınmışım sevda yüklü ozana, Her aşığa nazlı yâri ecedir… Başı arşta
HİCRAN
Hasret ektim yollarına bir ömür, Bu gurbetin dertli sabır taşıyım… Sevda çektim kollarına baht kömür, Her sohbetin mazi akan yaşıyım… Uzun nemli
KÖSELE YÜZ
Haramzade çocuğuna bak hele, Dua bilmez koltuk olmuş minberi… Kıymet biçer koltuğuna hergele, Fırat silmez karakarga rehberi… Tespih sesi nota olur lafına,
AŞİKÂR
Halktan farkın nedir senin bay beyaz, Bizi öte attığınız aşikâr… Söz hep sizin sizde bütün imtiyaz, Günden güne battığınız aşikâr… Yıllarımız elinizde
KÖŞKER
Fulya Çelikbilek’e Sevgilerimle… Kin kusuyor ölüm saçan demirler, Ak güvercin kanadında askerim… Yüreklerde yara açan emirler, Yırtıkları aşkla diken köşkerim…
VER KUZUMU
Bağ bozumu sahnelerdir dün bize, Dört yanımız bu gün hüzün çemberi… Ver kuzumu güz mevsimi gün bize, Yattı düğün sine gömdük Kamber’i…
KUYRUKTA DEPREM
Salya püskürtüyor kıçı kırık it, Sıkar boş alanda kazma dişini… Zorda annesini verir olur fit, Pederin ağzına yapar çişini… Kasap önü mekân
KURTUL AĞIR HAVADAN
Em güneşi karanlık kus arın sen, Kurtar ömrü örümceğin ağından… Yak ateşi lanetlenme yarın sen, Has öz çıkmaz güce kulluk bağından… Çoban
KÖR ZİHNİYET
Al gönlümü koy masana çerez yap, Çilem sana keyif veren rakıdır… Sal sevgiyi her deveden garez kap, Elem cana senden gelen yakıdır…
KİRLİ OYUN
Büyük başlar yürek taşlar haşhaşlar, Kin nefreti verir her gün damardan… Kirli oyun Şırnak Sivas Maraş’lar, Zevk salyası gıda alır şamardan… Kendin
KANLI KRAL
Boş öz biç dik tezgâhında ütüle, Tek tip yarat düşünceye zincir vur… Öv nefreti söv sevgiye kötüle, Düşman çoğalt insan kanı içir dur…
KANLI DÜNYA
Tanesiyim kımıl vurmuş ekinin, Doğrultmadı şu belimi seneler… Vampir böcek derya olmuş hep kinin, Ağıtçıdır yas evinde neneler… Dönmüş gözü eli
İNSAF YOK AYMAZDA
Düştün gönül ağır derde, Sevdiceğin hala nazda… Söz kâr etmez sağır ferde, Kış yaşarsın o hep yazda… Bu ayrılık yağlı urgan, Taştır yastık
İKİ TEMMUZ
Kavrulur bedenim gözümde duman, Çıkarın takvimden gelmesin Temmuz… Savrulur küllerim kanlıdır ferman, Sürünün sırtını delmesin mahmuz… Zincirden boşanır bu ay vampirler, Çığlığımı
HORTUM ZADE
Karun gibi baba malı, Aç viskiyi savur duman… Arın her gün yapar balı, Saç içkiyi bitmez umman… Göz zevkinde her camekân, Kapı
HIRS KÜPLERİ
HIRS KÜPLERİ Koltuk kurdu azgın birçok ihtiyar, Lav fışkırır elde demir eldiven… Milyonlar aç bir tek beyler bahtiyar, Korku yeli makam ranta merdiven… Halklar
GÜZEL GÜNÜN TAKOZU
Bilime küs örümceğe merkez üs, Kemik topu yük etmişsin omuza… Yedi delik o tokmakta sanki süs, Kurban ol sen mısırdaki domuza… Kan
GÜNEŞ DOĞACAK
Sessiz at voltanı eğme başını, Pek tut yüreğini güneş doğacak… Bülbüle çevirme tespih taşını, Çek çelik sabırla güneş doğacak… Silindire dönse ezse
FİKİRDEN FAKİR
Dilimde sakızdır tatlı isminiz, Zincir kalın halka özlem dağ gibi… Elimde renk attı soldu resminiz, Beden düşe kalka erir yağ gibi… Taş
EYLÜL DARBESİ
Pusudadır adım başı her avcı, Zulmün yeli sokaklarda girdabım… Kurt kuzuya sokaklarda kör savcı, Güneş kayıp zincirlenmiş mehtabım… Can yakıyor cahil başın
DÜNYA LÂNET ÇARKINA
Bu halat bu zincir eski çağlardan, Gün berbat can acır ağır pranga… Hep kör hat hep tehcir vur sür dağlardan, Yaş Fırat dert
DİYARBAKIR
Diyarbakır Diyarbakır, Sağın solun doldu fakir… Üç beş kişi âlem yapar, Seni beni görür hakir… Suyun akmaz kanın akar, Seni bir gün
BİR HİÇTİN SEN
Adın bana acı salâ, Derdi ettin başa şapka… Cadın cana sancı bela, Mecbur serdim taşa parka… Bir hiçtin sen benden önce, Tel
BEBEK
Kara kasır katil eder çocuğu, Zırhlar kuşan tuzak dolu yol bebek… Yara nasır sarmaz mavi boncuğu, Kar boranda sen kardelen ol bebek…
AYAZ VURMUŞ DÜŞLER
Kar borandı duman dağdı gençliğin, Bir Leyla’ya gönül yoktu zamanın… Kör mevsimdi vahşet sağdı dinçliğin, Karayelde uçtu düşün harmanın… Yâr yerine
AŞK MEVTADIR
İndi sevda darabası, Bir başına hüzün kaldı… Gönül veda marabası, Gözyaşına sözün saldı… Güzel yanın izi rafta, Özel anın gizi lafta, Gazel
AR PERDESİ DELİK DEŞİK
Mumu yanar yatsıya dek, Yüz kösele uçmuş hayâ… Her yalana yüzdür yedek, Atlı gider döner yaya… Bir şampiyon palavrada, Hançeri var her
AMİRCİK
Hele bakın neşesine, Bayılıyor kaşesine, Haram girmiş şişesine, Günü gelir havan iner… Koltuk döner amir döner, Her verdiği emir döner, Haraç
AKREPTİR GÖZÜ AÇ
Sırdaşların ayaz yelde sır olur, Bir başına içersin dert şerbeti… Gülistanın aymaz elde kır olur, Pak aşına katık yapar gurbeti… Ekmeği ak
AH GÜZEL YURDUM
Güzel yurdum her yer kanlı Kerbela, Kim büyütür bu kadar çok vampiri… Kapımızda zorba tokmak her bela, Hüzün sardı masum yürek gam piri…