GEL DE BENİ GÖR BABA Katır gibi tepindi apoletli darbeci, Bedenimde her yer mor gel de beni gör baba… Kahramanlık taslıyor on kişiyle
Babasız Babam Benim
BABASIZ BAYRAM
BABASIZ BAYRAM Bugün bayram eşiği hasret kaldık arife, Yokluğun kara gece dert çoğaldı dağ gibi, Susmaz hüznün beşiği sözcük yetmez tarife, Doğrandım ince
BABA DAĞDIR
BABA DAĞDIR Düştüm Kâhta yollarına, Dertli gönlüm sana muhtaç… Hasret kaldım kollarına, Aç bağrını sevgiyle aç… Bırak aksın gözüm yaşı, Yaş sulasın
BABA HAL KALMADI BİZDE
BABA HAL KALMADI BİZDE Ak uçurtmalar saldım masmavi gökyüzüne, Seni aradım baba mazinin denizinde… Hazan mevsimi düşmüş sılamızın düzüne, Gam kedere boğuldum güzelliğin
DEMİRCİ DÜKKÂNI
DEMİRCİ DÜKKÂNI Kâhta Eski Çarşıda bir demirci dükkânı, Çocuk yaşlarda vurdum soğuk sıcak demire… Sevgi saygı emeğin insanlığın mekânı, Canım babam ustamdı uydum
MEZARLIKTA SABAH
MEZARLIKTA SABAH Kâhta mezarlığında sabah yeli serindir, Yavaş yavaş bu canı ısıt sabah güneşi… Bahtım kömür karası kalpte yaram derindir, Bağrına yatırmışım anne
KOLLARINI AÇ BABA
KOLLARINI AÇ BABA Haber verin tatlı sözlü babama, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Güller derin yiğit özlü obama, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Zindan saha zulüm
ERDEMLİ BABAM
ERDEMLİ BABAM Meşe közü kor alevdi ocakta, Bedeninde ter akardı ter babam… Örs üstünde dans başlardı nacakta, Kıvılcımlar yer yakardı yer babam…
CAN BABAM
CAN BABAM Sabah sabah daldım yine maziye, Özlemişim o gül yüzü can babam… Yurtta dönmüş çoğu insan Nazi’ye, Kan bürümüş dağı düzü can
BABAM BENİM
BABAM BENİM Geldim baba başucuna, Yaş dökerim ince ince… O nasırlı avucuna, Toprak dolmuş benden önce… Saygı ile eğdim başı, Selam aldı
YAŞADIĞIM ŞOK BABA
YAŞADIĞIM ŞOK BABA Faydası yok ot sağ gözün sol göze, Acı görmez karnı davul tok baba… Nidası çok her ham özün rol söze,
RÜYAMA GEL BABA
RÜYAMA GEL BABA Sensiz bayram hüzün efkâr keder gam, Rüyama gel derdim dinle gel baba… Köz köz içim alev sarmış kader çam, Gözyaşım
MEZARLIK İKİNCİ EVİM
MEZARLIK İKİNCİ EVİM Hüzün yüklü gece, Sılamı düşünüyorum sessizce, Kollarımdan tutmuş yıldızlar, Mehtap gözyaşlarımdan öpüyor… Kâhta mezarlığında olsaydım, Bir kolum babamın toprağında,
İKİ KATLI EV
İKİ KATLI EV Kâhta’da iki katlı ev, Duvarları terle yoğrulmuş kerpiç, Damında babamın omuz yükü toprak Biçildik tek tek mazide kaldı sevinç, Avlusunda
ÇİLEKEŞ ANNEM
ÇİLEKEŞ ANNEM Canım çilekeş annem, Diyarbakır zindanı kapısında, Sen dualar okurken, Ben koğuşta sabır dokurken, Beni ihbar eden zat, Annesine arıyordu mezat, Onursuzca
VAR GİT GARİBİM
VAR GİT GARİBİM Gece karanlık,Hava soğuk,Yalnızım yine,Kâhtalı İbrahim inliyor yürekten,Bemal Bemal Bemal,Gözümde tüten sılam,Yüreğimde hüzün,Midemde kahrolası sancı,Karındaşlarım birer yabancı,Sokak lambası cansız sarı,Bir benim kaldırımda,Bir
DEMİRCİ MUSTAFA
DEMİRCİ MUSTAFA Odun yandı körük közü korladı,At demiri ısıt Yetim Mustafa…Öksüz kaldın çürük özü horladı,İt emiri yiğit Yetim Mustafa… Kıskaçla tut çekiçle vur demire,Örs
SANA GELİYORUM ANNE
SANA GELİYORUM ANNE Sana geliyorum anne,Çalı süpürgesi çal avluya,Nar ağacının gölgesine,Nar renginde el işi göz nuru,Ser ikimize bir güzel kilim,Dertlerim hasretim dağ,İçime ata ata
KÂHTA’YA GELDİM BABA
KÂHTA’YA GELDİM BABA Kanatlandı gönül uçtu Kâhta’ya,Yeni doğmuş güneş şirin ovaya…Gözüm değdi o teneşir tahtaya,Baba sensiz hüzün düştü yuvaya… Mezarının toprağına sarıldım,Ot kaplamış vah
BABA YÜKÜM EFKÂR
BABA YÜKÜM EFKÂR Baba yine düştüm dara, Dert sırtımda Nemrut Dağı… Can dayanmaz böyle nara, Erir her gün ciğer yağı… Ömür çile dolu masal,
PİŞECEĞİM BABA
PİŞECEĞİM BABA Hammışım baba, Cahilmişim, Aydın maskeli âleme, Dâhilmişim, Yuttum binlerce kitap, Okumaktan düşmüşüm bitap… Hammışım baba, Her son sayfa, Yenisine başla, Piş diyor
BABAYA HASRET BABAM
Doğduğu gün ayaz yemiş bu beden, Zulmün yeli yetim koymuş babamı… Zalimlerin barbarlığı tek neden, Kahpe kırım viran etmiş obamı… Ferman vermiş
KERPİÇ EVİM
Mahpushane çalarken, Fikri zikirden, Gençliğimi hoyratça, Kaldın hüznünle baş başa, Benim yaslı kerpiç evim… Damında kalmış karın, Erimiş sızmış ciğerine, Babamın alın
YASAK BANA
YASAK BANA Mazimin sevgi pınarı, Doğduğum kent, Büyüdüğüm semt, Annemin sıcak eli Babamım tatlı dili, Yasak bana… Nar ağacımızın gölgesi, Tanıdık çocukların
KÖRDÜĞÜMÜ ÇÖZ BABA
Aç kapını sana geldim aç hele! İçim dolu ciğer olmuş köz baba… Yılan olmuş başımdaki taç bile, İlişkiler bir kördüğüm çöz baba!
GEL BABA
Hasret ateş canım yanar, Gel gör gözde yaş sel baba… Her dem şu sol yanım kanar, Dağı düzü aş gel baba… Bu
FIRAT OLDU YAŞLAR
“ Evladını yitirmiş tüm annelere” Kâhta’nın düzünde bir anne ağlar, Çağlar gözyaşları Fırat misali… Yitirmiş evladın karalar bağlar, Çağlar gözyaşları Fırat misali…
ESKİ ÇARŞI BENİM MEKÂN
Cadde cadde sokak sokak, Dört yan şimdi çarşı dükkân… Demirciyim küçük çırak, Eski çarşı benim mekân… Alt taraflar bahçe bağdı, Annem babam
DERTLİYİM BABA
Çile limanında çıkmıyor takam, Alnıma yazmışlar derdi cefayı… Bir araya gelmez hiç iki yakam, Çok gördüler bahta zevki sefayı… El sürmem harama
BAYRAM
Mezarına gelemedim bu bayram, Mekân gurbet hasret canda ok gibi… Katran bahtı delemedim hep dram, Bana kısmet koca handa yok gibi… Baba
CANLAR PERİŞAN BABA
CANLAR PERİŞAN BABA Baba bu gün hele kaldır başını,Güzel Kâhta’n can Kâhtalın perişan…Gurbet elde arar her gün aşını,Mertler üzgün yerde paspas şeref şan… Dert
ANNE
Sen gideli bende kalan ben değil, Tahtım hicran her mevsimim hazandır… Ten öptüğün kokladığın ten değil, Bahtım viran can ateşte kazandır… Ala dönmüş
ANNEME BABAMA AÇIK MEKTUP
“Kara günün eseri” Yanıt istiyorum yanıt! Dertli annem! Çilekeş babam! Canlarında can bulduklarım… Canlarına kurban olduklarım… Aç kurtlar sofrasına, Niye saldınız beni? Bir lokma
BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE
BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE Balta olma derdin yeşil asmaya,Baba emrin başım gözüm üstüne…Çıkar için heves etme tasmaya,Baba emrin başım gözüm üstüne… Komşun açken sakın düşme
BABAMI SOR
BABAMI SOR Soframdaki bir lokma aş,Arttı ahbap dost arkadaş…Yoktu bir tek selam soran,Gözlerimden akarken yaş… Dün girince başım derde,Hasret kaldım tek dost ferde,Asalaklar