ŞİİR Şiir birikimdir beceri de şart, Gönül terazide simli sözcük tart, Oya işler gibi emek ister söz, Yeni şeyler söyle sakın görme kart…
Gülüm Solmasın
RİYAKÂR
RİYAKÂR Cennetliksen ey riyakâr,Her cehennem kabulümdür…Sen bülbülsen ey sahtekâr,Karakarga bülbülümdür… Huri tutmuş dizi dizi,Git onlarla çevir dizi,Seks uğruna kırmam dizi,Bekârlık gül sümbülümdür… Mercedes’miş topal
TOMURCUK
Daha yeni gelmiş sevda çağına, Pembe düşler dolmuş taşmış yaygısı… Aşk alevi düşmüş gönül bağına, Hançer olmuş terk edilmek kaygısı… Bir
TEK BAŞIMA
Dünya bana bir hoş olmuş, Gözlerime bak yaş dolmuş, Her güzel bir sırdaş bulmuş, Bir ben kaldım tek başıma… Tek başıma
SUSMAZ
Salya küpü çöplük iti, Hem aç gözlü hem kaypaktır… Dalya tüpü zorlar çiti, Surat çirkin göz çapaktır… Artıklardan alır besin, Kirli yelden
SİZİN ELDE
Bir garibim sizin elde, Gezdirme yâr sefil sefil… Sevdam türkü dilde telde, Eser her gün efil efil… Aklım çaldın kaldı sende, Al
SEVGİ KANATTIR
Ver elini üşüyorum yaz günü, Sevda çıplak can sevgisiz buz olur… Gör halini gel bekletme sürgünü, Kalp kâsedir kırılırsa toz olur… Can
SEVDAN KERPETEN
Gök boşalır solgun teni ıslatır, Aşk vurgunu salıncaktır tüm beden… Sokaklarda direklere yaslatır Dert mimari bu çileye tüm neden… Hüzün sarmış ipotekli
SEVDAMSIN
Yâr yarama gel ol tabip, Sızlar her gün ince ince… Kar arama el ver kâtip, Tek dert kalmaz sen gelince… Yalnızlık eş
SEVDA BAKİDİR
Ömür kısa umut hala makidir, Zaman kepçe tüketmekte gün günü… Sevgi asa gerçek sevda bakidir, Aşk kelepçe busen gönlün düğünü… Kör inada
SEVDA ADABI
Ayrılık şerbeti cana ikramın, İsyanda yüreğim yâr bu zillete… Dermanı tabipte yoktur dramın, Hicran geldi vurdu benim bilete… Yürekten sevmiştim başımda taçtın,
SEN VURMA YÂR
Taştan taşa vurdu beni kaderim, İnsaf eyle nazlı yârim sen vurma… Günden güne katlanıyor kederim, İnsaf eyle nazlı yârim sen vurma… Küçük
SEN SEVGİDEN UZAKSIN
Şu gönlüme dalan sen, Beni benden alan sen, Ne kaldı ki elimde? Yerden yere çalan sen… Gönül viran köz beden, Kından çıkmış
SEN SENİ
İnsandır bu ayarı yok kim sarraf,İnsaf yelde vicdan selde çim etraf,Vefasız yâr ömrü eder hep israf,Öğretmenim kurtar derim sen seni… Dost dediğin almış seni hedefe,Candan seven sahip çıkar sedefe,Sen üzgünken parmak vurmam ben tefe,Öğretmenim kurtar derim sen seni… Değer verdin değer bilmez nanköre, Aşkı sorma gönül gözü tam köre, Bardak küser dökülen her
SAF GÖNLÜM
Gel gör beni yufka yürek kor ateş, İyi niyet cehenneme yol oldu… Kara kıştır ne bahar var ne güneş, Erdem iflas insan olmak
POŞET ŞAİRİ
Sözcük yığmış market malı poşete, Tombaladan mısra eder imalat… Ekini sığ geçmek ister manşete, Hoppalardan al meyvesiz marmelât… Serbest yazan her beyini
ÖZENTİ DELİSİ
Gitmiş ele olmuş dadı, Çocukları yâd elinde… Kotla badi giymiş cadı, Şalvar kalmış çit telinde… Özenti dağ cahil yozda, Evi kalmış kirde
ONURSUZ KÖÇEK
Kısır beyin katran yürek kara ses, Günden çalar mavi göğü güneşi… Ot yargıçtır başgardiyan kör kafes, Dünden gelir korlar durur ateşi…
OMURGASIZ
Dille yürek sende çapraz kafiye, Redif olan dil yüreğe saygım var… Elle gözler birer maraz hafiye, Viran özde çıkan sözden kaygım var…
NAZLI GECE
Sevda yüklü nazlı gece, Sol yanıma huzur döşe… Bir son bulsun şu bilmece, Gülşen olsun dört bir köşe… Kucak açmış bize sema,
NAZLI CAN
Aşk ayazı kalbe hüzün küremiş, Nemli gözler yâr arıyor tavanda… Dertler dağken yeni tepe türemiş, Tuştur düşler eziliyor havanda… Yalnızlıkla gönül kıymış
NANKÖR
Yedi içti inkâr etti, Her anımı efkâr etti, Dar günümde vurdu darbe, Kıblesini çıkar etti… Girdi her gün bin kılığa, Söz vızıltı
KÜL KALMADI MANGALDA
At uşak at kül bırakma mangalda, Âlem sanal boldur kanal sen de dal… Senin salyan yoktur hiçbir kangalda, Uygun ahval oku maval tel
KULAK VERME KUZGUNA
Gerçeği gör kanma yalan habere, Hile ile giriyorlar damardan… Her çileyi yorma artık kadere, Kurtar canı her gün inen şamardan… Oyun aynı
KÖYLÜ KIZI
Çok güzelsin köylü kızı, Boyun nazlı selvi dalı… Nice gencin kalp hırsızı, Yanakların elma alı… Ak gerdanın dağın karı, Göğsün saklar Kâhta
KİTAP
Cağaloğlu her gün yokuş, Kanat kırık bir göçmen kuş, Haftalıklar sarı zarfta, Yüz yirmi beş hayat kuruş… Köprübaşı ekmek balık, Sev Galata
KİRLİ ADAM
Bilet senden dert giriyor gişeden, Öğren dedim öğrenmedin yol yordam… Cin diyerek kendin çıktın şişeden, Olamadın adam gibi bir adam… Tüccar oldun
KIRIK CAMDIR GÖNÜL
Mekân gurbet gönül seki, Konuk etti toprak damı… Hüzün tartmaz hiçbir çeki, Yaşlar sular gülü çamı… Anne baba oldu toprak, Ayrı yerde her
KİBRİT ÇÖPÜ
Dalgalı denizde kibrit çöpüsün, Esen yeller seçti sana limanı… İraden hacizde dertler küpüsün, Koltuklar veriyor şimdi fermanı… Akrebin emrinde rahvan yelkovan,
KERKENEZ
Gözyaşı sel gülen çok az, Obur elde Dünya çarkı… Dağ taşı kel eden aymaz, Kan gölüdür güller parkı… Yol alırız kalka düşe,
KARA SES
Kulak verme o yoza, Her karpuza top diyor… Bak dumana bir toza, Fırtınaya kop diyor… Aç ağadır saç paşa, Karanlığa hep maşa,
KARA KIZ
Boyu kısa rengi kara, Bütün hırsı mal mülk para, Hasret kaldı şimdi yara, Yâr dediği uçtu gitti… Kör olmuştu coşa coşa,
KALEMİN
Kutsal değer emektir, Helal lokma yemektir, Selam saygı Kalemin, Sevdim seni demektir… Sevgi saygı hoşgörü, Dostluk aldım götürü, Edebiyat Kalemin, Bağım
İŞSİZ
Beş para yok odun sorma, Ser hanım ser yatağımı… Çok dolaştım sen de yorma, Hüzün sardı atağımı… Suyla doldur tencereyi, Koy ocağa
İNSAF EYLE CANANIM
İNSAF EYLE CANANIM Sevda bağın asmasında koruğum, Duy halimi düş yollara cananım… Hüzün dağın efkârında doruğum, Duy halimi düş yollara cananım… Asra
İMAM YANDI
Senin kadar gezmez seyyah, İmam yandı acı yenge… Eş eşini üzmez günah, İmam yandı acı yenge… Tek taraflı senin kantar, Ayağında çıkar mantar,
İLERİ
Şiir birikimdir beceri de şart,Gönül terazide simli hece tart,Oya işler gibi ter dök şiire,Yeni şeyler yarat görme sakın kart…
İLBULAK DAĞI
İlbulak Dağında garip bir serçe, Sıla hasretinde dert tavafında… Atmacalar vurur zalimce pençe, Tek bir koruyanı yok etrafında… İlbulak Dağında ardıç ağacı,
HUYSUZ KEÇİ
Gönül mumdur aşk ateştir, Kor olana düşüp yanma… Temel kumdur sele eştir, Taştan taşa vurur kanma… Kerem küldü Aslı için, Mecnun yandı
GÜLÜM SOLMASIN
Lice dağlarında yine duman var, Aman Lice aman gülüm solmasın… Dayan garip yürek daha zaman var. Aman Lice aman gülüm solmasın… Lice dağlarında
GÖNÜL DÜMENİ
Gönlüm kar tanesi al sahiline, Erimeye razı yâr canım benim… Kulak asma gülüm aşk cahiline, Sevdanın bağında gül açar tenim… Başucunda yanan
GÖNLÜME SOR
Bu karlı gecede odamda sensiz, Nasıl tüter duman gel gönlüme sor… Deli deli esen rüzgâr dümensiz, Nasıl biter zaman gel gönlüme sor, Sigaramda
GİTTİ BOŞA EMEKLER
Düğüm düğüm düğümlendi hıçkırık, Ağlayamam ağlamazmış erkekler… Gurbet elde bir garibim bir yıkık, Dibe attı vicdan yitik elekler… Hasret çeker sevda kokar
GİT ASALAK
Katran kalpli çirkin kuduz, Çek git haydi düş yakamdan… İşin gücün şer kin uyuz, Çek git haydi düş yakamdan… Vicdan firar derin sedef,
GARİP ÖLÜM
Hasta düştün gurbet elde, Duyan olmaz ahu zarın… Göz kapıda kulak telde, Dağ eritir intizarın… Can yatakta yatak yerde, Sırılsıklam yüzer terde, Nice
GARİP
Kırık dalsın soluk mahzun, Kara kutu gizin garip… Yol göründü uzun uzun, Can taşımaz dizin garip… Ömrü gamda ettin telef, Derdi gözler
FIRTINA
Küçük kızım Birican, Baban zalim elinde… Dayan derim diren can, Yanma hasret yelinde… Seksen yılın Eylül’ü, Gördüm nice melülü Netekimin düldülü, Gezer
FİRARDADIR VİCDAN
Fırsatçıya verme fırsat, Vur hırsına halattan gem… Yılma işler gitse kesat, Aç gözlüyü doyurmaz yem… Dar gününü bekler durur, Babasını sırttan vurur,
FAKİR ADAY
Zengin aday hep kaide, Fakir ise çok nadide, Zor kazanır halk çocuğu, Başar haydi dik abide… Her seçimde aday çıkar, Saltanatı bilinç
EZADIR AŞK
Gönül verdin düştün derde, Sevdiceğin oynar gezer… Değmez inan nankör ferde, Sahte sevda canı ezer… Sabah akşam ettin figan, Yaşla doldu yastık
EŞ AL YILAN ALMA
Eş seçerken aman dört aç gözünü, Gönül verme zehir kusan yılana… Yitirirsin baharında özünü, Dağ da olsan can dayanmaz yalana… Karun malı
ELVEDA SÜLOĞLU
Alayda piyade manga da izsin, Süloğlu kışlası elveda sana… Omuzda tüfeksin dalga denizsin, Süloğlu kışlası elveda sana… Hayatın maçında demir okulsun, Sebatın
EĞEMEDİ ZOR BENİ
Vicdanın yok hırsın gemsiz ey obur, Uçan kuştan esen yelden sor beni… Garip canı hakir görme mendebur, Bu güne dek eğemedi zor beni…
EDEBİYAT
Dizi geçti köprü altı kültürü,Yeni kapı eski sürgü sebeptir…Bahçe çitsiz girer oldu her türü,Edebiyat bilgi görgü edeptir… Okur ama anlamaktan acizdir, İşi gücü göz nuruna tacizdir, Her esere ipotektir hacizdir, Sınır bilmez ona her yol Halep’tir… Çok
DÜŞ YAKAMDAN
Hep tepeme doğru çıktın, Yeter gayri düş yakamdan… Genç yaşımda yuvam yıktın, Yeter gayri düş yakamdan… Mesken ettin sen gurbeti, Sıla tüter
DON VURDU SEVDAMA
Verdiğin dertleri ucu ucuna, Ekle güzel ekle aya yol olur… Akan gözyaşımı al avucuna, Topla hele topla koca göl olur… Boğazımda hüznün
DİREN GÖNÜL
Yılma dik dur diren gönül, Bu gün Dünya tam Halepçe… Sabret hele kendini bil, Durma zulme hiç el pençe… Obur gözler darbe
DERT SÖYLETİR İNSANA
Bahtı kara bir garibim, Yürek dolmuş yara bere… Nazlı yârim tek tabibim, İçim döksem taşar dere… Gurbet elde ömür ziyan, Nice dostlar
DERT DÜŞTÜ PAYIMA
Çocuk yaşta sevdalandım güneşe, Adım başı döşemişler mayını… Attı zalim yüreğimi ateşe, Böyle yakmaz meşe ile kayını… Göbeğine çekti beni serüven, Canı
DERİN ZULÜM
Kara kışsın geldin çöktün kapıma, Gözde bağım ayaklarda ağımsın… Yara açtın kezzap döktün yapıma, Solda satır hüzün dolu çağımsın… Düşlerimi tek tek
DARBE
Al atlıydık safça koştuk güneşe, Engerekler yarasalar yol kesti… Kanatlandık sevda kondu ateşe, Asalaklar kafa kesti kol kesti… Ev işyeri büyük kinle
ÇİLELİ SEVDA
Gökte yıldız kayar gider boşlukta, Kaydı bu kez sol yanımın yıldızı… Aldı başın çekti gitti kuşlukta, Büktü belim şu gönlümün hırsızı… Hüzün
ÇIĞLIK
Üç ay oldu dosyam durur masanda, Çözümü zor denklem midir bu hesap… Yirmi altı yıllık emek kasanda, Sabır bitti gergin yayda ok asap…
ÇİÇEK OL
Kırda çiçek renk renk olur, Çiçeklerde ahenk olur, Bizim mutlu günümüzde, Başköşede çelenk olur… Özü çiçek her insanın, Kir düşmanı şeref şanın,
ÇEMBERİMDE DERT OYA
Al efkârı ver huzuru esen yel, Sol yanımı kalbur etti cahiller… Yeter artık yollarımı kesen sel, Çamur doldu gümüş kumlu sahiller… Gardiyanı
ÇELİK LEBLEBİ
“Burada Allah yoktur, Peygamber tatilde diyen cücelere…” Eli gözü bağlı ayak prangalı, Zindanın dibinde yatıyor yiğit… Zalimlere düşman şerle kavgalı, Zindanın dibinde
ÇEK ELİNİ IRAK’TAN
Ne köy kaldı ne de şehir,Ekmek aşlar oldu zehir,Gözyaşları sanki nehir,Çek elini sen Irak’tan… Her ülkede sensin pürüz, Çoluk çocuk kaldı öksüz,Paramparça gece
ÇALI KAPLAR MEZARINI
Ömrün günü biter bir bir, Mezarını çalı kaplar… Tutsak almış seni kibir, Mezarını çalı kaplar… Yaratmadın sen evreni, Ezdin üzdün tüm çevreni,
CAFER AĞA
“Sen seni bilirsin ağam” Ağam ağam hiç ağam, El ekini biç ağam, Rakı viski iç ağam, Tak başına taç ağam… Ağam
BU KADER DEĞİL
Beter gelir gelen sene, Can tükenir ömür heder… Lokma küçük çoktur kene, Bu yoksulluk değil kader… Çocuk yaşta çalar siren, Düzde bile
BU BAYRAM GEL
Sen gönlümün bahar yeli ak gülü, Kapımı çal gel bu bayram sabahı… Hasret yaktı göğe çıktı bak külü, Çağrımı al öksüz koyma dergâhı…
BOŞA GİTTİ ÖMÜR
Döndüm baktım gelip geçen yıllara, Yeller almış boşa gitmiş bir ömür… Aklar düşmüş göğsümdeki kıllara, Yeller almış boşa gitmiş bir ömür… Ayaz
BOŞ TENEKE
Boş teneke gürültüdür tüm sesi, Kulağı yok kıyma güzel tek söze… Çağlayandır çokbilmişin nefesi, Parmağı ok batar gören her göze… Sükût altın
BİR MUM GİBİ
Çocuk yaşta açtın yara, Bir mum gibi erir canım… Bahta sensin çalan kara Bir mum gibi erir canım… Yüreğimde oldun çıban, Sılam
BİN BİR SURAT
Ağzı çarık uzun eli, Yalan çalar her bir teli, Rüzgâr esse çıkar keli, Hiç utanmaz bin bir surat… Kuş beyinli susmaz
BENDEKİ BEN İSYANKÂR
Akılsız baş gözden yaşlar döktürür, Yanar yürek göğe çıkar ahu zar… İyi niyet ciğerlerin söktürür, Saf av görür yolar seni sahtekâr… Hep
BEKLERİM SENİ
Her akşam ufukta batarken güneş, Gözlerim yollarda beklerim seni… Bir tanem özlemin gönlümde ateş, Gözlerim yollarda beklerim seni… Umudum yeşerir gelirsin diye,
KÜSTÜM BEN BANA
Sevgiyle yoğrulmuş bağrım yanıktır, Hançer yedi gönlüm küstüm ben bana… İyi niyetime âlem tanıktır, Hançer yedi gönlüm küstüm ben bana… Isparta çölünde
BAHTSIZ BAHTIM
Taştan taşa çalsam seni kör bahtım, Alev alev yanan yürek soğumaz… Baştanbaşa çile sardı kor tahtım, Alev alev yanan yürek soğumaz… Gün
AZ KALDI ÖMRÜMÜZ
İkinci baharım ol umut gülü, Az kaldı ömrümüz boşa gitmesin… Ahraz gönül şimdi sevda bülbülü, Az kaldı ömrümüz boşa gitmesin… Her yüze
AŞKIN KAPAN
Kıvrıla kıvrıla bir yılan gibi, Ciğerden göklere savrulur duman… Ömrün izi yıllar bir yalan gibi, Uykusuz gecede kudurur zaman… Oturdun yüreğime zor
ANKARA HAVASI
Ankara’da bakan çok, Bakar görmez gel de çöz… Bankalara takan çok, Akar gider yelde toz… Bize zırnık alır bol, Bağlar kolu atar
AMPULSUZ AVİZE
Ciyak şakır defolu laf tüccarı, Edebiyat muzdur sanır şempanze… Bir tek odur her sayfanın acarı, Ateşi kırk reklâmıdır yelpaze… Dağdan yansır her
ALNIMA YAZILMIŞ ADIN
Dün düşümde gördüm seni, Dediler ki alın yazın… Sardım öptüm tüm bedeni, Dediler ki alın yazın… Yastık yaptım sana dizim, Açtım gönlüm
AÇ GÖZLÜ
Arsız sözü meşe közü yüreğe, Taş fırında can kavrulur dumansız… Viran özü dert doldurur küreğe, Umut üşür gün savrulur zamansız… Riyakârdır dış