Hastane Şiirleri

GÖRÜNMEZ KEMİRGEN   Vücudun baş düşmanı sinsi şeker illeti, Görünmez kemirgendir esir alır canını… Geç kalırsan çare yok ecel keser bileti, Hasret koyar güneşe

CANIMI AL ECEL   Harap olup düşmeden beden elden ayaktan, Atla Arap atına gel al canımı ecel… Darbeciler geçirdi bin bir çeşit dayaktan, Kurul

SİNSİSİN SİNSİ ŞEKER   Sessiz sessiz vücudu kemirmişsin kurt gibi, Hain düşmansın illet sinsisin sinsi şeker… Beden bana yabancı sana olmuş yurt gibi, Halim

TEŞEKKÜRLER DOKTOR BEY   “Doktor Sungur Selim Sinan Beye Sevgiler”   Ayna insan görmeli yürek vicdan dolmalı, Sen hep böyle güzel kal Sungur Selim

ABDULLAH URAK   “Oda Arkadaşıma Sevgilerle”   Yattık Göğüs Cerrahi güzel bizim odamız, Benle Abdullah Urak iki yatak yan yana… Sessiz sakin huzurlu değişmedi

HASTANE PENCERESİ   Hastane koğuşunda pencere dünya gözüm, Güzelim bahçeleri beton binalar yutmuş… Bu ağaç kıyımına isyan ediyor özüm, Büyük servet getiren göğü delen

DOKTOR HANIM   “Bize Değil, Yorgunluğunuzun Sebeplerine Bağırın!”   Bu ne kibir ne hava dur hele doktor hanım, Hastane çiftlik değil kölen değiliz senin…

TRİFLO   Yoğun bakım burası üfle çek ver nefesi, Kamera girmiş ciğer alsın şişsin havayı… Zor bir sınavdan çıktı kılsız göğüs kafesi, İyileşmek tek

CANA NEFES SAĞLIKÇILAR   Hoca doktor hemşire bu ordunun neferi, Bilgi sabır özveri gayret arı misali… Bekler hazır kıtada bitmez cengi seferi, Boşuna arama

YOĞUN BAKIM   Ameliyat sonrası gözüm açtım âleme, Görüşme yasağı var yoğun bakım burası… Sığınağın tek çaren sarıl kâğıt kaleme, Umut sabır çalıyor gönlün

Gün Pazar vakit akşam göğüs cerrahi sessiz, Konuk edecek yarın ameliyat masası… Eşimle oğlum kızım bekleyecek nefessiz, İnsanoğlu duygudur bitmez kuşku tasası… Işıklar el

Haftanın üç gününde günün her öğününde, Bulgur soğuk haline mecbur kalmak zor gibi… Kazan kazan pişirdik bizim köy düğününde, Tepsiler dolu geldi yedik leziz

GÖĞÜS CERRAHİ TAKIMI “Mersin Üniversitesi Göğüs Cerrahiye Sevgiler” Erhan Ayan hocamız şefkat dolu bir yürek, Bilgi deney yüklenmiş geçmiş takım başına… Tanık oldum çabaya

Yoğun bakımda gördüm iyi güzel insanı, Sevdirdi güler yüzü Doktor Şafak Alat Bey… Bahara erdim birden yaşar oldum Nisanı, Kovdu kara kış güzü Doktor

CİĞER YANDI KAVRULDU   Yıllar yılı dert çile ciğer yandı kavruldu, Al neşteri doktor bey neler çekmiş sor hele… Ömür yaprak misali ilden ile

CİĞER SUDA YÜZÜYOR   Yeni günü ağarttık hastanenin yolunda, Su boşalttığım ciğer yine suda yüzüyor… Bin bir kuşku yarışır şu bağrımın solunda, Eşimle oğlum

SULAR SARDI CİĞERİ   Sen seni biliyorsun bilmez eş dost diğeri, Hastane koridoru adım adım ezberdir… Şeker yedi bedeni sular sardı ciğeri, Canımın zemherisi

ÖMÜR ACIKLI ÖYKÜ   Geçti ömrün baharı yaşadığım kışla güz, Bazen yaprak dökülür bazen de boranla kar… Küser bana geceler sırtını döner gündüz, Gönlümde

HEMŞİRE FADİME ABLA   “Hemşire Fadime Koç’a Sevgilerle”   Yattım göğüs servisinde derdime aradım çare, Koğuştan girdi içeri hemşire Fadime Abla… Almış servisin yükünü

HASTANEDE KAHVALTI Şafak vakti geliyor kahvaltı arabası, Çoğu hasta uykuda yetişen alıyor çay… Uzun yolun yolcusu sevginin marabası, Say yaralı yüreğim doğan günü kârdan

DERMAN BUL DOKTOR Herkesin bir derdi var çare peşinde herkes, Gel tabip sen derman ol kanayan her yaraya… İlim irfan yuvası hastane doğru adres,

Eda Güverçinci Hemşireye Sevgilerle. Güleç yüzlü hemşire geldi aldı görevi, Hızı dikkati ile becerikli bir ateş… Böyle yapmalı insan verilen her ödevi, Hastane koğuşuna

Ne kadayıf bekledik ne baklava ne pasta, Yollarına kırmızı halı serdik doktor bey… Üç gündür bozuk sonda perişan oldu hasta, Derdi derde ekledik canı

YORGUNUM DOKTOR BEY   Vücut bitmiş tükenmiş her yer şeker vurgunu, Söze bile halim yok çok yorgunum doktor bey… Serilmişim yatağa oldum suyun durgunu,

ÇOK HAİNSİN ŞEKER   Bacaklarımda ağrı turisttir gündüz gece, Bir o yana bu yana gezer durur yel gibi… Yıllardır çözemedim bu nasıl bir bilmece,

VÜCUT KURDUDUR ŞEKER   Bir davetsiz misafir vücut kurdudur şeker, On yıldır bedenimde yavaş yavaş yer beni… Mezarlığa döndürdü dönüp duruyor teker, Düşmandan yaman

SEKİZİNCİ GÜN   Hastane yatağında doldu sekizinci gün, Doktor geldi bu sabah gülüyordu gül yüzü… İki yüzden düşürmüş enfeksiyon tam sürgün, Yaşamak istiyorum gece

Hastane penceresi bulutlar benek benek, Gökyüzü sırlar dolu bağrında neler gizler… İnsanlar binbir huylu kimi de kalleş dönek, Acılardan zevk alır salya dökerek izler…

Yeni mekanım benim bu hastane koğuşu, Gündüzleri bir telaş sessizliktir geceler… Her gün yeni bir umut şu güneşin doğuşu, Geldi geçti buradan, kadın erkek

GÖRÜNÜYOR YOLUN SONU Gitti gidiyordu ömür bu akşam, Dağın altındaydı göğüs kafesim… Hayat bir solukmuş bir kuşmuş yaşam, Doktor hemşireler oldu nefesim… Acilde başladı

“Uzman Doktor Hüseyin Gölgeli’ye sevgilerle” Ciğerde su birikmiş, kalp yetmezliği bela, Sana geldim umutla çare sende doktor bey… Yazılacak şiir var hoca vermesin sela, Sana

Düşman askeri gibi bedenime dalmışsın Dizlerimde dermanı tükettin aldın şeker… Serseri mayın gibi beni benden almışsın, Ciğerimden nefesi arsızca çaldın şeker… Haftada üç beş

GÖRÜNÜYOR YOLU SONU   Gitti gidiyordu ömür bu akşam, Dağın altındaydı göğüs kafesim… Hayat bir solukmuş bir kuşmuş yaşam, Doktor hemşireler oldu nefesim…  

ALKIŞ SAĞLIKÇI CANLARA   Her mesleğin toplumda ayrı yeri hizmeti, Güven verir insana sağlıkçı canın sesi… Canımıza can katar özverili zahmeti, Doğumdan son nefese