LİCE’DE LEŞ KARGALARI Vardım, Gördüm, Sordum,Nedir bu köyün hali? Ürktüm, Çöktüm, Yüktüm,Tutulmuştu yaşlı köylünün dili… Özüm, Gözüm, Sözüm,Tüketmişti bedenim pili… Leş kargaları, Benzin, Çakmak,
Lice’de Çıplaktır Günah
LİCE’DEYİZ GÖR BİZİ
LİCE’DEYİZ GÖR BİZİ Halimizi gör Mevla’m,Yanıyor içimdeki ben,Patladı bak kulağımın zarı,Her sesi duyan sen,Her şeyi gören sen,Söyle ne olur,Duymuyor musun?Lice’yi sarsan bu topları… Halimizi
LİCE KÖYLERİ
LİCE KÖYLERİ Dertler yağdı yerden gökten, Bazen seri bazen tekten, Köyler yandı ta yürekten, Köyüm yaran sarılmalı… Alev sardı dört bir yanı, Göğe çıktı
LİCELİ NEVZAT
LİCELİ NEVZAT Diyarbakır zalim elde fitilin, Hesabını soran olur unutma… Kan bürümüş hain gözü katilin, Hesabını soran olur unutma… Fidan gibi boyu vardı Nevzat’ın,
LİCELİ HÜSEYİN
LİCELİ HÜSEYİN “Öğrencimiz Hüseyin Cantürk’e” Gördüm cami avlusunda, Küçük kanlı bedenini… Kanlar vardı havlusunda, Söyle bana nedenini… , Hüseyin’im okur beşte, Daha
LİCELİ ELEMAN
LİCELİ ELEMAN Senin harcın yap talan, Çal eleman eleman… İşin gücün hep yalan, Çal eleman eleman… Azmış insan nankörü, Duydu sağır hem körü, Duymaz
LİCELİ SALİH
LİCELİ SALİH “Bir Haftalık Liceli Geline” Gelin oldu ay dolmadı, Cana kıydı kanlı eller… Kına yaktı oy solmadı, Cana kıydı kanlı eller… Tüm bedeni
LİCE- KAYMAKAM BEY -7
LİCE- KAYMAKAM BEY -7 İtiraf ettim suçlarımı, Haydi, asın beni! Haydi, kesin beni! Kuş uçmaz kervan geçmez, Diyarlara sürün beni! Ben öğretmenim! Neferiyim
LİCE-KAYMAKAM BEY -6
LİCE-KAYMAKAM BEY -6 Yıl 1996, Sorunlar daha da arttı… Eski kaymakam Halk Eğitim ile birlikte, Milli Eğitimi de omzuma attı… Utandırmamak için bana güvenenleri,
LİCE-KAYMAKAM BEY -5
LİCE-KAYMAKAM BEY -5 Yıl 1995, Kaçtı dayısı olan öğretmenler Lice’den… Tayin istedim Mersin’e, Çıkmadı ne yapayım. Bir “DAYI” da bulamadım kendime, Kalakaldım çaresiz… Halk
LİCE-KAYMAKAM BEY -4
LİCE-KAYMAKAM BEY -4 Yıl 1993 – 1994, Okutuyorum aynı sınıfı, Yeni öğretmenler geldi okuluma, Yozgat’tan Burdur’dan Elazığ’dan… Okul müdürü köşe dönme derdinde, Anlamıyor eğitimin
LİCE-KAYMAKAM BEY -3
LİCE-KAYMAKAM BEY -3 1992 – 1993 öğretim yılı, 22 Ekim Cuma günü, Bin ev dört yüz dükkân, Kül oluyor Lice’de… Okulum harap, Öğrencilerim göçmen…
LİCE-KAYMAKAM BEY -2
LİCE-KAYMAKAM BEY -2 Sorguluyorum ben beni, Yüreğimi, beynimi… Yıl 1992, Atanmışım baraka bir İlkokula… Müdürümün kahkahası, İğnesi takılmış plakta imam salası, Odası taşra kahvesi…
LİCE-KAYMAKAM BEY -1
LİCE-KAYMAKAM BEY -1 Saat sabahın dördü, Mışıl mışıl uykuda, Ülkemde insanlarım… Kimi renkli rüyalarda, Kâbuslarda kimileri… Masamın başındayım hala, Sorguluyorum acımasızca kendimi, Kül tablası
LİCE ‘DE DÜN
LİCE ‘DE DÜN Daha dün, Gördüğün, Ne düştü, Ne de hülya! Ateş yağıyordu dört bir yandan, Yıkılacak sanıyordun dünya, Kesmiştin umudunu yaşamaktan, Şimdi hayattasın,
LİCE’DE AZGINDIR CELLÂT
LİCE’DE AZGINDIR CELLÂT Var git cellât git başımdan, Utan yirmi bir yaşımdan, Gök gözümden yay kaşımdan, Ne istersin cellât benden… Babam aldı dönüş sözü,
LİCE’YE GELİN DOSTLAR
LİCE’YE GELİN DOSTLAR Duman duman oldu Lice’nin üstü, Gelin dostlar gelin haller perişan… Sağırın dilsizin dikilmez büstü, Gelin dostlar gelin haller perişan… Kapkara bulutlar
LİCE’DE YİNE GÜNEŞ BATTI MEHMET’İM
LİCE’DE YİNE GÜNEŞ BATTI MEHMET’İM Yine güneş battı Lice’de Mehmet’im! Uzaksın yıldızlar kadar benden… Kurşunlara kâğıt baraka hanemde, Tahta divanda ter akıyor tenden… Çuvalda
LİCE’DE VÜCUT TAŞ OLUR
LİCE’DE VÜCUT TAŞ OLUR Kararmaya başlamadan daha gün, Cadde sokak bomboş olur burada… Gökyüzüdür pencereden gördüğün, Garip gönlün bir hoş olur burada… Gördüğüne miden
LİCE’DE KURŞUN SESİ
Kulak zarı ahu zarda, Ninni değil kurşun sesi… Can sebebe intizarda, Yat çök eğil yok adresi… Geldiği yer bin bir köşe, Hedefte
LİCE’DE KİMLİĞİ YASI
Burası, Lice Diyarbakır arası. Alınmaz verilmez bu yolda, Çay yemek ihtiyaç molası… Adım başı, Üstü astı, Yol kesti, Kimliğe uygular gebelik testi, Aranır
LİCE’DE KATRAN YÜREKLİ
Alev alev yandı Lice ilçesi, Muradın oldu mu katran yürekli? Alevden gündüze döndü gecesi, Muradın oldu mu katran yürekli? Ne Yeşilburç kaldı
LİCE’DE ÇIPLAKTIR GÜNAH
Yaralı Lice, Baş kesen birçok cüce, Karartılmış güneş, Kan kusuyor gece… Prangalı sabah, Çıplaktır günah, Benzinle besleniyor ateş, Serseridir silah… Tam
LİCE YÜKÜM KUŞKU
Yol göründü öğretmene, Gidiyorum yüküm kuşku… Can öğüten değirmene, Gidiyorum yüküm kuşku… Bir bilmece bana Lice, Vahşet dolu gündüz gece, Cellât olmuş nice
LİCE YOL GÖZÜKSÜN
Top sesleri gümbür gümbür, Böyle geçti beş yıl ömür, Her yan batak her yan çamur, Ak ak oldu saçım Lice… Ne gündüzün
LİCE YİNE GECE
LİCE YİNE GECE Hareket yok havada suda, Her şey pusuda… Bütün koyuluğuyla karanlık, Germiş kanatlarını kalleşçe… An olaylara gebe, Can dertlere ebe,
LİCE YAŞANMADAN ANLAŞILMAZ
Gülüm! Bir tanem! Anlat diyorsun bana, Uzun uzun anlat orayı… Anlatsam da sana, Yaşamadan anlayamazsın burayı… Gülüm! Bir tanem! Ne şehirliyim
LİCE YANIYOR
Sardı dört bir yanı yanık kokusu, Çoluğun çocuğun kaçtı uykusu, Yüreklere girdi ölüm korkusu, Alevler içinde yanıyor Lice… Kırık yaşlı kadın kolun
LİCE VİRANE
Yandı evler kül oldu, Aktı kanlar göl oldu, Öksüz kaldı çocuklar, Koca ilçe çöl oldu… Yandı yürek kor oldu, Gece gündüz çor
LİCE VİRAN
Yandı cennet gibi ilçe, Talan vardı daha önce… Bu öğretmen öksüz serçe, Mahmut yandı senle Lice… Konu komşu kırık göçtü, Bu
LİCE VAHŞETİ
Yirmi iki ekim Cuma. Ateş yağdı unutulmaz… Alev duman toprak sema, Dört yan ağdı unutulmaz… İki gündüz bir de gece. Cayır cayır
LİCE SİSE TÜTÜNÜ
Koydum tabakaya Sise tütünü, Sıkıldıkça canım doladım yaktım… Gözler şaşı olmuş görmez bütünü, Sise yakıldıkça oturdum baktım… Arşa çıktı duman yaktı gözümü,
LİCE SİSE KÖYÜ
LİCE SİSE KÖYÜ Kaç kez düştün şirin Sise ateşe, Zorbalarda hiç bitmiyor bahane… Köy boşaldı kardeş hasret kardeşe, Yaban elde gurbet kuşu her
LİCE ÖĞRETMENİM KAN İÇİNDE
LİCE ÖĞRETMENİM KAN İÇİNDE İnsan candır canlar filiz, Birer güneş birer yıldız, Nasıl kıydın güpegündüz, Öğretmenim kan içinde… Nedir bu kin ne
LİCE ÖĞRETMENDİM
LİCE ÖĞRETMENDİM Öğretmendim düştü yolum, Andan anı kaldın Lice… Gün görmedi tuştu solum, Tandan tanı faldın Lice… Kara cahil olur şoven, Başaktır
LİCE’DE KÖPEKLER ŞAH
LİCE’DE KÖPEKLER ŞAH Bu mudur güzelim bu mudur Lice? Köpekler şah olmuş eşekler vezir… Tilkiler fil gibi devler de cüce, Kargalar başında bekliyor
LİCE HÜZÜN VAR İÇİMİZDE
LİCE HÜZÜN VAR İÇİMİZDE İzli mermi ile yapılmaz hesap, Çizin beyler çizin tetiği sizde… Herkes olmuş bugün başvuran kasap. Dizin beyler dizin kurşuna
LİCE HALA BENİM İÇİMDE
LİCE HALA BENİM İÇİMDE Kulaklarımda top sesi, Barut kokuyor elbisem… Açsam kapatsam da gözlerimi, Savaş manzarası bir görünüm, Oturmuş göz bebeklerime… Panzerler, tanklar,
LİCE GÖZLERİM YAŞLI
LİCE GÖZLERİM YAŞLI Lice’ye düşürdü kaderim beni, Kaldım anam kaldım gözlerim yaşlı… Seyrettim binlerce göçen bedeni, Kaldım anam kaldım gözlerim yaşlı… Gönlüm
LİCE GONCA GÜLÜM SOLMASIN
LİCE GONCA GÜLÜM SOLMASIN Lice ilçesinde yine duman var, Aman Lice aman gülüm solmasın… Verdim dilekçeyi daha zaman var, Aman Lice aman gülüm
LİCE GECELERİ
Ah! Bu Lice geceleri, Okyanusta kırık bir gemi, Köz köz dağlar sinemi… Pusuya hazırlıktır gün batımı, Hain karanlık basmadan daha, Özenle kapatırım perdemi…
LİCE GARİP YÜREĞİM
LİCE GARİP YÜREĞİM Zalim kader attı beni Lice’ye, Parça parça oldu garip yüreğim… Hasret kaldım huzurlu bir geceye, Parça parça oldu garip yüreğim…
LİCE ELVEDA
Çile dolu koca beş yıl, Garip memur oy Lice’de… Gece gündüz sefil sefil, Geçti ömür oy Lice’de… Geldi gitti Azrailler, Soldu nice gonca
LİCE ÇİNGEN KALBURU
Kararmaya başlamadan daha gün, Cadde sokak bomboş olur Lice’de… Öğretmensin ne bir mahkûm ne sürgün, Garip gönlün bir hoş olur Lice’de… Köpek
LİCE BARAKAM
Söyle neden mimar, Barakaları doğurdun ikiz… Huzur tarumar, Sokaklarda savrulur giz… Gel gör halimizi mimar, Arada ince bir duvar, Komşu meraklı mahlûkat,
LİCE AÇIK CEZAEVİ
Açık cezaevi bu ilçe, Sokağı yorgun, Toprağı yorgun, Yorgun bağ bahçe… Açık cezaevi bu ilçe, Havası durgun, Suyu durgun, Durgun karanlık gece…
LİCE
Bilmecesin bir bilmece, Aman Lice canım Lice. Gündüz oldu bize gece, Aman Lice canım Lice. Kimden geldi böyle ferman, Lice oldu duman