SARIL SABIR İPİNE Zehra Taşdelen Gözyaşım’a Sevgilerimle Dik dur Zehra sarıl sabır ipine,Bir dost verdi bana acı haberi…İnsan fani ecel bakmaz tipine,Toprak almış senden
Sevdalı Nehir
TAVUK ÇETESİ TAVUKLAR
TAVUK ÇETESİ TAVUKLAR Köylü ile öğretmen,Yaptı çattı bir kümes…Daha kümes bitmeden,Söndü gitti tüm heves… Yoz insanın şebeği,Bilmem kimin bebeği,Kesmiş birçok tavuğu,Balkon olmuş göbeği… Tavuk
SÜLOĞLU
SÜLOĞLU Mesken tuttum Süloğlu’nu nazlı yâr,Garip candan bir haberin var mıdır? Bu gönülde gece gündüz ahu zar,Sen orada ben burada kâr mıdır? Bu
VURULDUM GÖNÜLDEN
Ağla bulut benim yürek yarama, Gurbet kement hasret kaldım eceme… Çağla umut bir gül bahtı karama, Ayrılık zor hazan gündüz geceme… Sabır
VUR ÂŞIK
Vur âşık vur sen o saza,Gitsin hüznü şu gönlümün…Anlatılmaz laf yobaza,Gitsin hüznü şu gönlümün… Saçma sapan öter durur,Bazen keser bazen vurur,Çal sazını yoz kudurur,Gitsin
UZAK DUR CAHİLDEN
Cehalet depremdir cahiller seldir, Selam bile verme yaralar seni… Her sözü balyoza taşa bedeldir,Selam bile verme yaralar seni… Ağzından çıkanı duymaz kulağı,Bir
UNUTAMAM CANIMSIN
Mümkün değil unutamam ben seni, Ellerinin sıcaklığı elimde… Sevdan sarmış baştanbaşa bedeni, Kollarının tadı hala belimde… Gül kokulu umutların demiyim, Yâr hasreti
UNUT BENİ
Kabuk tutmuş sevdamızı kaşırsın, Unut beni yıllar geçti aradan… Bin ok atmış bir gönlü sen taşırsın, İflah olmam tuzladığın yaradan… Usandırdın sonu
TUTULDUN AY GİBİ
Aşk mayası çaldın gönül gölüne, Küstün gülüm bir tutulmuş ay gibi… Tatlı canı saldın sevda çölüne, Kastın gülüm bir gerilmiş yay gibi…
TEZ GEL AŞKIM
Dön gel aşkım gün girmeden araya, Benim gönlüm sana vurgun bilirsin… Ateş salma kurulduğun saraya, Hüzün çöker gittiğin gün bilirsin… Aşk kuşanmış
TELEFON TELSİZ ARTIK
Ham isen piş düş peşine bilginin, Yeni bilgi yükle her gün beyine… Ayıbı yok öğrenmenin ilginin, İlim irfan başlasın yön tayine… Dünya
TAŞ YAĞAR BAŞINIZA
Ruhuna işlemiş fitneyle fesat,Haramla yoğrulmuş yaptığı hasat…Satar anasını bulursa fırsat,Nur değil nur değil taş yağar bir gün… Diplomalı yağcı hem de yalancı,Kefen bile çalar
ŞEHRİN ORTASINDA ATÖLYE
Bu sıcaklar yaz sıcağı, Gölge olur derde çare… Demircinin tiz bıçağı, Çıldırtıyor göre göre… Gece gündüz durmaz öter, Ne dur bilir ne
ŞAFAK
Yâr izinde hasret yüklü damlayım, Gece gündüz yâre doğru akarım… Aşk yüzünden kederleyim gamlayım, İnce ince yâr yoluna bakarım… Nazlı yârin gönlü
SOFU BABA
“Sahte Sofulara” Neden kestin boğazımı, Sofu baba sofu baba… Abdestsiz kıl namazımı, Sofu baba sofu baba… Kaygan olsun ister zemin, Yalan